Hadîs-i şerîfde, (Unutulmuş bir sünnetimi ihyâ edene yüz şehîd sevâbı vardır) buyuruldu. Unutulmuş sünneti ihyâ etmek, yâ onu yapmakla olur. Yâhud, hem yapmak, hem de başkalarına öğreterek, onların da yapmalarına sebeb olmakla olur. İslâmiyyeti ihyâ etmenin bu ikinci şekli, a’lâ şeklidir. Umûmî olan birinci şeklden dahâ kıymetlidir.
[Sünneti a’lâ şeklde ihyâ edenlere, ya’nî Ehl-i sünnet i’tikâdını, farzları, harâmları, sünnetleri, mekrûhları, kısacası (İlmihâl) kitâblarını yazanlara, yayanlara ve bunlara para yardımı yapanlara ve kendileri de bunlara tâbi’ olanlara müjdeler olsun!]