Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin Cum’a gününü tebrik eder, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
Sonra otururken, bana, Mektubatdan birkaç mektub okuttular. Bir ara, bugün ne rüyaları gördün, buyurdular. Peygamber efendimiz ile ilgili birkaç rüya anlattım. Enver abim buyurdular ki; “Senin hacca gitmen lazım, hazırlan, bu sene gideceksin”. Tabii hiç beklemediğim bir söz idi. Şaşkınlıkla, “efendim, hocamızdan nasıl izin alacağız” dedim. Enver abim o kadar merhametli idi ki; “Ben sana izin alırım, birkaç gün sonra neticeyi bana sor” buyurdular. Birkaç gün sonra, hanımannem vasıtasıyla izin alındığını öğrenerek çok sevindim. Hac zamanına kadar mübarek Hocamız bizi zaman zaman evlerine çağırıp, nasıl hac yapacağımızı, orada nasıl davranacağımızı anlattılar. O sene arkadaşlarımızdan kimlerin hacca gittiğini bize sordular, diğer abilerimize de bazı nasihatlar gönderdiler. O sene hastalarımın arasında, müftülükte yetkili bir zat vardı. Onun vasıtasıyla, o sene hacca giden arkadaşlarımızı aynı kafilede bir araya getirtmiştik. Velhasıl, hacca gitmeme de Enver abim vesile olmuştu.
Enver abim zülcenaheyn bir zâttı. Hocamız ile aramızda her konuda vasıta olurdu. Enver abim olmasaydı insanlar hocamızı tanıyamazdı, anlayamazdı… Enver abim, ömrü boyunca insanlar yanmasın diye, dünyada ve ahirette insanlar huzurlu olsun diye uğraştı.
Enver abimizi her insan elinde olmadan, farkında olmadan severdi. Tabii bu sevgi, Onun kalbinden gelen sevginin yansımasıdır. Enver abimin kalbinde anlaşılamaz bir mıknatıs vardı,.. öyle ki; insanlar O’na doğru kuvvetle çekildiğini farkederlerdi. Enver abimde silsile-i âliyyenin kokusu vardı. İnsanlar onu görebilmek için yarışırlardı.
Hava gibi, ekmek, su gibi her zaman ihtiyaç duyulan bir insandı. Onun gibi biri gelmesi, yerinin doldurulması mümkün değildir. Kişi sevdiği ile beraber haşrolur hadis-i şerifi tesellimizdir efendim.
Enver abim, asırlarda ender yetişen çok müstesna bir insandı. Allahü teala rahmeti ile merhameti ile muamele eylesin inşallah.
Fî emanillah