Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin, Cum’a gününü tebrik ederiz, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
Allahü tealaya emanet olunuz efendim
ali zeki osmanağaoğlu
Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer….
Bâzı hatıralar vardır ki, kalblere nakşeder.
O hatıraları hatırlamak, Cennet hayatı yaşamak gibidir…
Geçen haftanın devamı:
Enver abim, “İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır” hadis-i şerifini kendisine düstur edinmişti. Herkese herzaman iyilik ederdi. İnsanların hem dünyalarına hem ahiretlerine faydalı olmağa çalışırdı. “Herhangi bir insana bir iyilik etmek, gökten lamba olarak yere inse, bu iyilikten hasıl olan nur o kadar parlaktır ki; güneş onun yanında çok sönük kalır. Hele bu hizmet ile bir insanın hidayetine sebeb olunursa kıymeti hiç ölçülemez” buyururdu. “İnsanların dünyalarına hizmet etmek elbette çok kıymetlidir ama ahiretlerine hizmet etmek daha kıymetlidir” buyururlardı. Yetiştirdiği talebelerine de, insanlara faydalı olmak, herkese iyilik etmek için telkin ederler, hiçkimseyi kırmamak lazım olduğunun ehemmiyetini anlatırlardı. Dünyanın geçici olduğunu, ahiretin ebedi olduğunu, ahiret için herzaman hazırlıklı olmak lazım olduğunu anlatırlardı. Bugün için insanlara en faydalı olabilmek, ehl-i sünnet itikadını anlatan kitabları vererek, mesela (tam ilmihal seadeti ebediyye) kitabını vererek olabileceğini anlatırlardı. Talebelerine ve sevenlerine “mutlaka belli zamanlarda biraraya toplanıp kitap okuyun, büyüklerden bahsedin” buyururlardı ve bu şekilde toplanan arkadaşları, zaman zaman davet ederler, onlarla sohbet ederlerdi. Bize de 84 senesinde böyle bir vazife vermişlerdi. Arada bir bu abileri getir, göreyim buyururlar, onlarla hususi sohbet ederlerdi. İyi insan yetiştirilmesine çok ehemmiyet verirler ve teşvik ederlerdi. Hatta zaman zaman kimler geliyor diye sorarlar, bazılarını hususi olarak görmek isterlerdi. Birkaç sene sonra abim ihlas polikliniğini açarken, bizim de orada çalışmamızı istemişti. Birgün Enver abim, abim ve ben üçümüz beraberdik. Abim, Enver abilere poliklinik ile ilgili bilgi veriyordu, şu şu şu doktorlar geliyorlar, bakalım Ali ne yapacak dedi. Enver abim buyurdu ki; “Ali mekteb açtı, yerinde kalacak, insan yetiştirecek.” Ve bizim muayenehanenin maddî manevî hizmet yeri olduğunu anlattılar. Kendilerinin de defalarca teşrifleriyle müşerref olduk. Her defasında, layık olmadığımız şekilde, üzerimizde olmayan vasıflarla iltifatlar ederek teşvik ederlerdi. Cennetde beraber bulunmak için dua ederlerdi…
Enver abimde insanlara karşı öylesine derin bir muhabbet ve merhamet vardı ki, anlaşılamaz bir sabırla, herkes kurtulsun, ahiretde hiç kimse yanmasın diye fevkalade bir gayretle uğraşırlardı. Bunun için de, her türlü sıkıntıya sabr ederlerdi. Hiç kimsenin, hatta kendisine kötülük yapanların dahi kalbini kırmazlardı. Yetiştirdiği talebelerine de, böyle olmak lazım olduğunu nasihat ederlerdi.
Hava gibi, ekmek, su gibi her zaman ihtiyaç duyulan bir insandı.
Onun gibi biri gelmesi, yerinin doldurulması mümkün değildir.
Hayat onunla güzeldi.
Haftaya devamı var inşallah.
Fî emanillah.
Birkaç gündür yaşgünü vesilesiyle ve diğer mesele vesilesiyle telefon ile arayan, mail veya mesaj ile ulaşıp dualarını bildiren sevdiklerimize, sevenlerimize, arkadaş, dost, ahbap ve yârânımıza, teşekkürlerimizi ve dualarımızı arz ederiz efendim.
İmâm-ı Rabbanî hazretleri; bu yolda dert ve bela gelecektir, buyuruyor. (gelebilir değil, gelecektir)… Peygamber efendimiz; en çok sıkınıtıyı ben çektim, buyuruyor. Peygamber efendimize (sallallahü aleyhi vesellem) kim benzemeğe çalışırsa, kim bu yola baş koyarsa dert ve belaya, sıkıntıya hazırlanması lazımdır. Mektûbatda, dert ve bela kemend-i mahbûbdur buyuruluyor. Acısını ekşisini kaşları çatmadan almalıdır buyuruluyor. Neyin hayırlı olduğunu bilemeyiz. Rabbimizden gelen herşeye razı olmalıyız. İsyan ve itiraz edilmez. Her ne gelirse yahşidir… Tedbir alınır, fakat takdire karışılmaz. Abdülhakim efendi hazretleri; Rabbimizle alışverişde değiliz, biz mahlûkuz, o hâlîktır, buyuruyor.
Hak şerleri hayr eyler, zannetme ki gayr eyler. Sabr eyle ve razı ol. Mevla görelim neyler neylerse güzel eyler. Dime şu niçün şöyle, Bak sonuna sabr eyle, Yerincedir ol öyle. Hiç kimseye hor bakma, Sen nefsine yan çıkma, İncitme gönül yıkma. Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler.
Teveccühlerinize teşekkürler ederiz efendim.
ali zeki osmanağaoğu