Fâruk Bey anlatır: Bundan yıllarca evvel, oğlum Nevzad, o zamanlar oturduğumuz apartman katının balkonundan aşağıya, beton bir zemin üzerine düştü. Çocuğu koma hâlinde bir hastahâneye dar attık. Ayıldı. Fakat aklî…
Abdülhakim Arvasi Hazretleri
Necib Fâzıl Kısakürek anlatır: Sene 1941… Almanlar sınırımızda. Ben, bir gazetede çıkan yazılarımda da üstüne bastığım gibi, İkinci Dünyâ Harbine girmemizin bir an meselesi olduğuna kâniim. Bu meseleyi huzûrlarında savunuyorum.…
Seyyid Abdülhakîm Arvâsî’nin uzun yıllar hizmetinde bulunan Kayserili pamuk tüccarı Abdülkâdir Bey şöyle antalır: Bir yaz günüydü. Abdülhakîm Efendi ile Eyyûb Câmiinde öğle namazını kıldık. Sonra hazret-i Ebû Eyyûb-i Ensârî’nin…
Talebelerinden İlyas Efendi anlatır: Bir gün yaşlı bir kadın marangoz dükkanıma gelip; “Bir odalı evim var. İkinci bir oda yaptırıyorum. Kiraya verip onunla geçineceğim. Bedelini kira parasından vermek üzere, bana…
Otuz yıl boyunca yanından ayrılmayan yakını Şakir Efendi anlatır:Bir sabah dergâhın mescidinde namaz kılıyorduk. Efendi ile ikimizdik. Her zamanki gibi beni imâm yaptılar. Mescidin giriş kısmı baştan başa camekân olduğundan…
Kapalıçarşı’dan geçerken karşılarına tanıdıkları bir dükkancı çıktı. Adam hal hatır faslından sonra; “Efendim. Duâ edin de Allahü teâlâ ümmet-i Muhammed’i kurtarsın.” deyince, o da cevâben: “Siz bana o ümmeti gösterin.…
Talebelerinden birisi dünyâ sıkıntılarından bahsediyordu. Anlatması bittikten sonra; “Allahü teâlâya inanan ve güvenen kimse neden mahrumdur. Allah’tan mahrum olan ise neye mâliktir.” buyurdu. Bir gün sed kenarında hasır koltuklarında İstanbul’a…
Talebelerinden bâzıları o ilim deryâsı büyük velîden şu sözleri ve menkıbeleri nakletmişlerdir. Her vesîle ile sohbetlerinde namazdan bahsederlerdi. “Namaz, aman namaz, nerede ve ne şart altında olursa olsun mutlaka namaz…
Abdülhakîm Arvâsî hazretleri siyâsete hiç karışmamış, siyâsî fırkalara bağlanmamıştır. Bölücülüğe karşıydı. Talebeleri kendisine tekkelerin kapatılması ile ilgili olarak sorduklarında:“Hükümet, tekkeleri değil, boş mekanları kapattı. Onlar kendi kendilerini çoktan kapatmışlardı.” demiştir.…
Bir defâsında da Sultan Vahideddîn Han, Ramazân-ı şerîf ayında Hırka-ı seâdetin bulunduğu odayı ziyâret edecekti. Seyyid Abdülhakîm Efendi’yi de dâvet etti. Diğer ileri gelen devlet adamları ve din adamları da…