İmam-ı A’zam hazretlerinin hocalarından olan İmam-ı Şa’bi hazretlerinin “rahmetullahi teala aleyhim ecmain” sohbetlerine gelen bir kişi, daima dinleyip hiç konuşmadı. İmam-ı A’zam hazretleri ona sordu: “Neden hiç konuşmuyor, hep dinliyorsun?”…
Evliyayı Kiram
İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfenin talebesi İmâm-ı Ebû Yûsüf “rahmetullahi aleyh”, Hârun Reşîd zemânında kâdı idi. Birgün Hârun Reşîdin yanında iken, bir kimse diğerinden da’vâcı oldu. Hârun Reşîdin vezîri de, ben…
Talebelerinden Ebû Câfer anlatır: “Bir gün Zünnûn-i Mısrî hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” yanındaydım. Eşyâların evliyâya itâatinden bahsediyordu. “Meselâ şu sandalyeye odanın dört köşesini dön desem, döner ve eski yerine gelir.” buyurdu.…
Eshâb-ı kiramdan, Beşir bin Sa’d’ın kızı ve Nûman bin Beşir’in kız kardeşi (radıyallahü anhüm) anlatıyor: Annem Amre bint-i Revâha (radıyallahü anhüm) beni çağırdı. Eteğime iki avuç hurma koyduktan sonra, -Evladım!…
Abdullah bin Amr bin Âs “rahmetullahi aleyh” anlatır: “Babam (Amr bin Âs “radıyallahü anh” hazretleri ) sık sık şöyle derdi: “Ölmek üzere olan, fakat aklı başında bulunan kişi, yanındakilere ölümü…
Mekânı, yeri olmıyan, bir yerde yerleşmez. Mahlûklara hiç benzemiyeni, mahlûkların dışında aramak lâzımdır. Yeri olmıyanı, madde ve mekânın dışında aramalıdır. Âfâkda ve enfüsde, ya’nî insanın dışında ve kendisinde görülen herşey…