Büyükler buyurdular ki; Resûlullah efendimiz “aleyhissalatü vesselam” bir başka zaman bir başka yerden geçerken, orada yine bir müslüman, karşılamak için yol kenarına geldi. Ânında Cebrail ‘aleyhisselam’ geldi, ya Resûlallah, bu…
İman
Huzur Pınarı ailesinin pek muhterem üyelerinin mübarek Cuma gününü ve Receb-i şerif ayını tebrik eder,hususi dualarınıza muhatab olmak isteğimizi arz ederiz efendim.. ali zeki osmanağaoğlu Büyükler buyurdular ki; Mübarek Hocamız…
Büyükler buyurdular ki; Bayezid-i Bistami hazretleri ‘kuddise sirruh’ yolda giderken bir taş görmüş. Allah Allah, bu nasıl taş demiş, almış, taşın üzerinde bir yazı. Taşın arkasını çevir de yazıyı oku!…
264 (Takvâ), harâmlardan nefret etmek, harâm işlemeği hâtıra bile getirmemekdir. Allahü teâlâya yaklaşmak, Onun rızâsına, sevmesine kavuşmak demekdir. Allahü teâlânın mü’minlerin kalblerine gönderdiği nûrlar, feyzler, ibâdetleri ve takvâsı çok olanlara,…
Büyükler buyurdular ki; Allahü tealaya şükr edelim. Ya bizi burada mescidde değil de, başka bir yerde buluştursaydı? Çok fena! Çünki biz, çok zayıf, âciz, zavallı insanız. Ne ilmimiz, ne faziletimiz…
263 Farzlarla hâsıl olan kurb, ya’nî Allahü teâlâya yaklaşmak, nâfilelerle hâsıl olandan, elbette dahâ çokdur. Fekat, ihlâs ile yapılan farzlar kurb hâsıl eder. İhlâs, ibâdetleri, Allahü teâlâ emr etdiği için…
Büyükler buyurdular ki; Bir gün Mübarek Hocamız ‘kuddise sirruh’ buyurdular ki; Kardeşim, sizleri ben sevdim. Sen de sev, buyurdular. Emir, demiri keser. Her zaman söylüyorum, Mübarekler sevdiklerine şefaat edecektir. Peki,…
262 Kalbleri bağlıyan bağ, muhabbetdir. Eshâb-ı kirâm, Resûlullahı çok sevdikleri için, bu nûrlara kavuşdular. Sevgi ne kadar çok olursa, gelen feyz de çok olur. Sevmek, inanıp ve işleri ve ahlâkı…
Büyükler buyurdular ki; Allahü teala kullarını başıboş bırakmamıştır. Cenab-ı Peygambere ‘aleyhissalatü vesselam’ buyuruyor ki; Habibim, sakın kendi kendine karar verme. Danış, bir şeyi birine sor, ondan sonra kararını ver ve bu…
261 Çok sevilen kimse, insanın kalbinden, hâtırından çıkmaz. Onun şekli, kalbine yerleşir. Feyz, kalbden kalbe gelen, insana Allahü teâlânın râzı olduğu şeyleri yapdıran nûrdur, bir kuvvetdir. Feyzler, Resûlullahın “aleyhisselâm” mubârek…